FONKSİYONEL BESLENME NEDİR?
Fonksiyonel beslenme, kişiyi olabilecek en sağlıklı noktaya ulaştırmak için yüksek kaliteli besinlerin içindeki fito-besin zenginliğinden faydalanır. İleri seviyeli bir besin analizi ve fonksiyonel tıp bazlı bir anamnez ile kişiye özel tedavi seçenekleri, beslenme ve yaşam tarzına bağlı hastalık engelleme programları oluşturulur.
Fonksiyonel Tıp, standart modern tıbbın yeni bir ihtisas alanı olarak Amerika’da 1990 yılında kurulmuş, Instute For Functional Medicine adlı enstitüde eğitimlerine başlamıştır.
Besin Fonksiyonel Tıbbın ana konusudur ve sağlıklı bir hayatın sürdürülmesinin merkezinde yer alır. Fonksiyonel Tıp, Genel tıbbın hastalık merkezli yaklaşımından daha ileriye giderek, kişi merkezli bir yaklaşımla 21. yüzyılın sağlık ihtiyaçlarına cevap verecek bir metod ile çalışır. Fonksiyonel Tıp’ta esas olan kişinin bütünüdür, sadece tecrid edilmiş belirti ve bulgular değil. Fonksiyonel Tıp hekimi topladığı detaylı bilgiler ile, genetik, çevresel, yaşam tarzına bağlı faktörlerin, kişinin sağlığı üzerindeki etkilerini ve o kişi için kompleks-kronik hastalıkları nasıl tetikleyebildiğini değerlendirir. Bu analizin sonunda kişi için uzun vadeli olarak sağlığın korunabileceği bir plan/hayat tarzı programı oluşturulur.
FONKSİYONEL BESLENMEYE NEDEN İHTİYACIMIZ VAR?
Global olarak, kompleks ve kronik hastalıklar hızla artmaktadır. Bunların bazılarına örnek olarak,
kalp-damar hastalıkları, Tip II diyabet, kronik yorgunluk, fibromiyalji, irritabl bağırsak sendromu, romatizmal hastalıklar, otoimmün hastalıklar ve hatta mental/pisişik bozukluklar sayılabilir.
Kronik hastalıklar beslenme ve hayat tarzı kökenlidir Bu nedenle beslenme ve hayat tarzı değışikliği ile tedavi edilmelidir. Fonksiyonel Tıbbın güç aldığı bir nokta, hastalığın temelinde yatan moleküler mekanizmalara karşı gösterdiği hassasiyettir. Bu bilgiler ışığında oluşmuş problemin kökenine yönelik çözümler sunarak olguyu baskılamaz ve kişinin sağlığını tekrar inşa eder.
Günümüzün sağlık sistemi, kişilerin kendilerine özgü olan genetik yapılarını ya da toksinler, yiyecekler ve diğer çevresel etkenlerin bu genetik yapıyı nasıl etkilediğini anlamakta yetersiz kalmıştır. Halbuki çevresel etkenler ve bunların genetik yapı üzerindeki etkileri kronik hastalıkların oluşumunda ciddi bir faktör oluşturmakta ve Fonksiyonal Beslenme’nin stratejisini oluşturmaktadır.
Malesef beslenme konusunda uzmanlıkları olan kişilerin büyük bir çoğunluğu bu moleküler ve hücresel yapı seviyesindeki olayları analiz edebilecek eğitimden geçememektedir. İleri seviyedeki bir eğitim, kronik hastalıkların tedavisinde ön şart haline gelmiştir.
FONKSİYONEL TIP ve BESLENME UZMANININ FARKI NEDİR?
Fonksiyonel Beslenme Analizi organize bir yaklaşımla klinik bulguları destekler ve bu bulguları ABCD olarak adlandırılan bir formatta sunar. Bu format beslenme ve yaşam tarzı ile ilgili bağlantıların net olarak tanınmasına fırsat verir.
ABCD açılım olarak;
Anthropometrikler: Vücut kompozisyonunda oluşmuş değişiklikleri gösterir.
Bio-Markerler: Vücuttaki PFC-MPV olarak gruplandırılan gıda eksikliklerinin laboratuvar bulgularıdır.
Clinical (Klinik) bulgular: Bunlar fizik muayene sonucunda tespit edilen normal dışı bulgulardır.
Diyet, Beslenme, ve Yaşam tarzi günlükleri: Kişinin genel eğilimlerini tespit ederek kişiye özel plan
oluşturulmasını sağlar.